Beslenme canlının gelişimi için gerekli olan doğal bir ihtiyaçtır. Ancak “beslenme ortamı” sağlıksız olduğu takdirde çocuk olumsuz bir şekilde koşullanacağından bu doğal ihtiyaç çekilmez bir azap haline gelebilir.
Annenin bu doğal ihtiyaç karşısındaki aşırı duyarlılığı bir yandan yemek yemeyi sorun haline getirir diğer yandan da anne-çocuk hatta aile-çocuk iletişiminin bozulmasına neden olur.
Sevmediği yemeği yemesi için ya da yeterli derecede yediği halde, tabağını sıyırması için zorlanan çocukta yemeğe karşı olumsuz bir tutum meydana gelir. Bunun sonucunda “yemek yemek istemiyorum, bu yemek iğrenç kokuyor, karnım aç değil, yemek yerine çikolata yesem” gibi mazeretler yükselmeye başlar.
Yemek yemeyle ilgili problemler genellikle ilk çocukluk döneminde başlar. Bu problemler yiyeceklerle ilgili olmaktan çıkar ve güç gösterisine –anne, baba ve çocuklar arasında gelişen bir savaşa- dönüşür. Bu savaş da anne-babaların kazanabileceği türden bir savaş değildir.
ÖNERİLER
Yemek saatlerinde tüm aile bir araya gelmeye çalışmalı ve yemek ortamının sakin, keyifli ve stressiz olmasına özen gösterilmelidir.
Anne-babalar çocuklarının yemekten önce tatlı ve abur cubur türünde yiyecekler yememesi konusunda dikkatli olmalıdır. Ancak yemek aralarında acıktıklarında kolaylıkla ulaşabilecekleri sağlıklı yiyeceklerin bulunmasına özen göstermelidirler.
Yemek yeme karşılanması gereken doğal bir ihtiyaçtır. Bu nedenle çocuğun tabağına yiyebileceği kadar yemek konulmalıdır. Çocuğun iştahı arttıkça bu miktar arttırılabilir.
Sofraya konulacak yemek iki çeşit ise ikisinin de çocuğun hiç sevmediği, yemede çok tepki gösterdiği yemek olmamasına, en azından bir çeşidin yiyebileceği bir yemek olmasına dikkat edilmelidir.
Eğer çocuk önüne konulan yemeği şiddetle reddediyorsa; onu, daha rahatlıkla kabul edebileceği bir yemek haline dönüştürmek yaralı olabilir.(Çocuk ıspanağı ağzına koymazken, ıspanaklı böreğe itiraz etmeyebilir)
Yemek masasında onun tabağıyla ilgilenilmemeli hatta bakılmamaya çalışılmalıdır.
Yemesi için televizyon karşısında yedirmek, arkasında dolaşarak yedirmek, yediği takdirde oyuncak almak gibi rüşvetlerden kaçınılmalıdır.
Çocuk yemek yemeyi reddediyor ve buna karşılık anne-babanın sunduğu tüm önerileri de reddediyorsa “tamam yemeyebilirsin” gibi bir ifadeyle çocuk şaşırtılmalıdır. Ancak bir sonraki öğüne kadar yemek yiyemeyeceği uyarısı da yapılmalıdır.
Yemek yemeyi reddeden çocuğa kesinlikle ceza verilmemelidir.
Çocuk çok yorgun ve uykusuz ise bu durumda yemeğe başlamamasına dikkat edilmelidir.
Yemek masasının hazırlanmasında ve yemek bitiminde masanın toplanmasında çocuktan yardım istenebilir. Bu ona önemli bir yardımda bulunduğu duygusunu verecek ve yemek bitimini sabırsızlıkla bekleyecektir.
Yemeğini güzel yediğini söyleyerek, güzel sözlerle motive edilmeye çalışılmalıdır. Olumsuz ifadelerden kaçınılmalıdır.
Yemek yeme konusunda çocuğa model olunmalıdır.Çünkü anne-baba yemek yemekten zevk alıyorsa aynısını çocuğu da yapmaya çalışacaktır. Aile içerisinde yemek seçen varsa bu da çocuk için olumsuz bir model oluşturacaktır.
Unutmayın ki çocuklar birkaç öğün az yemekle kilo kaybetmezler. Bundan dolayı çocuğa yemesi konusunda zorlama yapılmamalıdır. Bu anne-baba-çocuk arasındaki iletişimin bozulmasına ve çocuğun öfke nöbetleri geçirmesine neden olabilir.
Tüm bu önerilere karşılık çocuk kilo kaybediyor, yenilenleri çıkartıyor, yemek yemeyi kesinlikle reddediyorsa bir uzmandan yardım alınmasında fayda vardır.
Uzm.Dr. Sevilay ZORLU
Psikiyatrist & Psikoterapist
www.antalyaterapipsikiyatri.com
ŞirinyalıMh. İsmet Gökşen Cad.
1528 S. Şahbaz Apt. K:2 D:5
0 (242) 316 98 99
0 532 747 04 45