Resim Terapisi

BY: admin

Psikoterapi

Yorumlar:Yorum yapılmamış

YATAN ALKOL BAĞIMLILARINDA PROJEKTİF GRUP ÇALIŞMASI

Resim terapisi, değişik klinik yaklaşımlarda kullanılan, geniş bir yelpazeyi içine alan aktiviteler için kullanılan genel bir isimdir. Bu adlandırmaya rağmen, sanatsal başarı beklentisinden oldukça uzaktır. Bu yazı, bu konuyu yatarak tedavi gören alkol bağımlısı hastalar için düzenlenen bütünleyici grup modeli temelinde ele almaktadır. Bütünleyici modelin bir parçası olan resim çizimi kişilerarası etkileşim sürecinin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Bunun aracılığı ile derlenen bilgilerin ne denli gerçekçi olduğu hakkında bir fikir vermek üzere; biri tedaviyi yarım bırakmış, diğeri tamamlamış iki olgunun resimleri değerlendirilmiştir.

Yaratıcı bir süreç olarak resim, terapötik değişmede projektif bir değerlendirme aracı olarak kullanılmaktadır. Bu değerlendirme bazen tedavi süreci hakkında niteliksel bilgiler verirken bazı hallerde de psikopatolojinin netleştirilmesinde tek başına belirleyici olabilmektedir. Ancak resim bir grup eylemi olarak düzenlendiğinde, iletişim ve etkileşim becerileri hakkında bilgi derlemek mümkün olmaktadır. Bu tür gruplarda boyutlanan psikopatolojik irdelemeler daha çok projektif planda kalmaktadır.

Resim grubu; kişilerarası ilişkilerde bireyin tutum ve davranış örüntüsüne yansıyan duygusal içeriğin araştırılması, bunlara eşlik eden bilişsel unsurların anlamlandırılması ve psikodinamik çıkarımların biçimlenmesi amacını taşımaktadır. Küçük ölçekli gruplar (8-10 kişi) amaca en uygun yapılardır. Resim grubu kimi örneklerde tek başına bir tedavi aracı olarak kullanılırken kimi örneklerde diğer grup tedavilerine eklenmektedir. Tedavi gruplarının ‘düzeltici’ yapı ve işlevi resim gruplarının ‘yaratıcı’ yapı ve işleviyle bütünleştiğinde sağlanan yarar daha kalıcı olmaktadır

Resim terapisi yeni sayılabilecek bir tedavi yaklaşımıdır, çeşitli biçimlerde ve modellerde 1940’lardan itibaren uygulanmaktadır. İlk uygulama örnekleri daha çok psikoanalitik kurama odaklanmakta olup sonrasında destekleyici ve gerçekliğe yönelik yaklaşımların geliştirildiği görülmektedir. Resim terapisi özünde Gestalt kuramına dayanmaktadır. Buna göre resim, duyguların başka bir deyişle iç dünyanın dışarıya yansıyan görünümüdür. Dolayısıyla resmin yapısı ile resmi yaratan bireyin aksak iletişim ve etkileşim örüntüleri arasında neden-sonuç ilişkisi olmasa da belli bir koşutluk söz konusudur. Resim terapisinin ortaya çıkmasında bu yaklaşım temel oluşturmaktadır. Resim ile bireyin imge ve düşlem dünyasının belirli temalar, kavramlar, konular aracılığıyla harekete geçirilmesi amaçlanmaktadır. Böylece sözcüklerle ifade bulamayan ya da sözelleşemeyen, düşüncenin doğuşundan başlayarak ifadesine dek ulaşan süreçte takılı kalmış anlamlar, yaşantılar grup ortamında bireyin yaptığı resimlere yansımaktadır. Bilinçaltı birikimlerin resimlerle anlatılmasının varolan gerilimlerin azalmasında işe yaradığı ortak bir görüştür . Michelangelo’nun “Yaradılış ve Ölen Tutsak” adlı eserinin içinde yer alan figürlerdeki gergin ve sert davranışlardaki devinimin, içte yaşanan kaos ve gerilimi de yansıtması örnek olarak gösterilebilir .Resim, psikopatolojinin belirlenmesinde, psikiyatrik hastaların rehabilitasyonunda, terapi programlarında tek başına veya diğer tedavi modellerine ek olarak bireysel ve grup tedavisi ile kullanılmaktadır.Ayrıca resim terapisi kısa süreli tedavi olarak emosyonel bozukluklarda, kendini tanımaya çalışan normal bireylerde, psikoeğitimde, okullarda, klinik değerlendirme ve teşhis amacıyla kullanılmaktadır .Bireyin düşlemgücü, imgelemi ve bunların aktarımı parmak izi kadar kişiye özgüdür .

Aktarımın sanatsal bir yaratıcılığa ulaşması her zaman beklenmemektedir. Ancak sanatsal olanla olmayan arasındaki ortak nokta ‘resmin’o kişiye ait olduğudur: O kişi hem anladığını hem de anlatmak istediğini ifade etmektedir. Resim grubunda birey, kendi anlattıklarından, başkalarının dile getirdiği izlenimlerden; yaşamı ve resmi arasında koşutluklar olduğunu gözler, çağrışımlar ortaya çıkar. Sonuçta düşlemleme, imgelem aracılığıyla şekillenen yaşantısı, bunların kişilerarası süreçlerle bağlantısı kendiliğinden gelişen bir öğrenme ile somut düzeyde anlaşılırlık kazanmaktadır. Böylelikle birey kişilerarası ilişkilerde davranışı belirleyen ruhsal süreçlerin, derinleşmiş yaşantıların varlığını ayrımsayarak farkındalık geliştirir . Johnson , resim terapisinin bağımlılık tedavisinde en etkin model olduğunu belirtmektedir. Yetişkin alkol bağımlılarıyla yaptığı 3 aylık resim tedavisinde; bireylerin duygularını, aile ortamını ve maddeyi kötüye kullandığı dönemdeki yaşantılarını çizdiğini vurgulamaktadır. Bu tedavinin bireylerin kendilerini anlamasında, birbirlerine geribildirim vermelerinde yardımcı olduğu belirtilmektedir. Proteck ve arkadaşları , yatan alkol hastalarıyla yapılan resim gruplarının hastaların kendilerinin sınırlılıklarını kabul etmelerinde, kendilerini tanımalarında etkili olduğunu ve kendilik saygısında ilerlemeler kaydedildiğini aktarmaktadırlar.A.Ü.T.F. Psikiyatri Kliniği Bağımlılık Tedavi Biriminde ortalama 2 ay süre ile yatan alkol hastalarına kapalı gruplar halinde “çok birimli bütünleyici grup modeli” uygulanmaktadır .

Bu model içinde etkileşim grubu, resim grubu ile eş/ailelerle yapılan grup çalışmaları yer almaktadır. Etkileşim grubu, kişilerarası iletişim ve etkileşim örüntüleri aracılığıyla duygusal yaşantıların “şimdi ve burada” ilkesine bağlı olarak sözel ve sözel olmayan yolla aktarılmasına dayanmaktadır. Eş/ailelerle grupta ise bağımlının aile içindeki tutum ve davranış örüntüleri hakkında bilgi edinmek ve ilişki kurmanın rahatlatıcı yanını katılanlara gösterebilmek amaçlanmaktadır. Bu modelin içinde yer alan gruplardan biri de resim grubudur. Resim uğraşını temel alan bu grup uygulamasının sanatsal bir uygulama beklentisinden uzak olduğu, ön tanıtım sırasında özellikle vurgulanır. Diledikleri gibi “çiziktirme/resmetme” özgürlüğü taşıdıkları belirtilir. İmgelem ve düşlem, uyarıcı nitelikte ifade edilen tema , kavram, konu, ikilem vb. aracılığıyla resim konusu olarak belirlenir. Resmin üretilmesinde kendine ait olanın yaşanması ve yansıtılması birinci derecede önemlidir. Resimle grup çalışması yaşantısal grup tedavisine ilave olarak yapılmakta ve çalışmayı bu birimde çalışan bir psikolog ve bu konuda eğitilmiş bir psikiyatri hemşiresi yürütmektedir. Hastalarla haftada 2 defa toplanılmaktadır. İlk toplantıda ekip tarafından belirlenen, grubun sürecine uygun konulardan biri verilerek çizmeleri istenmektedir.

Hastalar 45-60 dakika içinde resimlerini tamamlamakta, kısa bir ara verildikten sonra gruba anlatmaktadırlar. Bu resimler daha sonra ekip tarafından değerlendirilmekte ve supervizyon alınmaktadır. Daha sonra hastalarla toplanıldığında çizdikleri resimler kendilerine verilmektedir. Terapistler supervizyondan aldıkları ön verilerle grubu yönlendirmekte, Yalom’un etkileşim grup teknikleri kullanılmaktadır. Resimle grup çalışması, ortalama 7 hafta sürmektedir. Hastalara çizmeleri için verilen konulardan ilk 2 konu değişmemekte, diğer konular grup sürecinin kesitsel niteliğine uygun olarak belirlenmektedir.