Terapide hastanın anlattıkları dikkatli bir biçimde dinlenir, hasta, hastanın geçmişi ve belirtisinin ortaya çıkış nedeni anlaşılmaya çalışılır. Bu dinleme ve anlama çalışması bir arkadaşlık ilişkisinden farklıdır. Terapist görüşmeyi değerlendirirken zihninin gerisinde psikoterapi için kullandığı bir kuram ve bu kurama dayalı yorumlamalara sahiptir. Aslında terapist kendi benliğini bir tanı ve tedavi aracı olarak kullanır.
Görüşme sırasında
hastanın hikayesinde açık olmayan, anlaşılamayan noktalar vurgulanarak hastadan
daha detaylı ve anlaşılır bilgiler edinilir. Burada bir sorgulama değil
hastayla beraber bir merak ediş vardır. Karmaşık noktalar üzerinde çalışılarak
hastanın bilincinde olduğu ve bilinçdışındaki malzeme arasında bir senkronizasyon
sağlanır.
Psikoterapide ikinci adımda, hastanın anlattıkları arasında çelişkili ve zıt
gibi görünen konular hastaya gösterilir. Böylece hasta yavaş yavaş bir içgörü
kazanır, olaylara bakış açılarını, ilişkilerini ve ilişkilerdeki yerini yeniden
tanır ve tanımlar, farklı bakış açıları geliştirir.
Terapi sırasında terapist ve hasta arasındaki ilişki de sık sık gündeme gelir.
Çünkü bu ilişki hastanın dışarıdaki yaşamındaki ilişkilerin bir örneğidir ve bu
ilişki üzerinde çalışılarak hastanın temel ilişki kurma kalıbında değişiklikler
yapılır.
Yorumlama terapinin en önemli araçlarından birisidir. Hastanın geçmişi,
ilişkileri, psikolojik belirtileri ile anlattıkları üzerine yapılan
yorumlamalarla bilinçdışı ile bağlantılar kurulur. Yorumlamalarla, çatışmaların
kökenleri, benliği nasıl etkilediği, kaygılar ve kaygılara karşı kullanılan
savunma düzenekleri, arzuların ve dürtülerin hastanın yaşamındaki yeri ortaya
çıkarılır.
Mesela terapist hastanın anlattıklarından şüphelendiğini fark ederek hastaya,
anlattığı davranışların onun şüphelendiğini gösterdiğini söyleyebilir ve bu
konudaki farkındalığını tartabilir. Bu bir yüzleştirmedir. Bununla beraber,
hastanın kurtulmak istediği “kötü” bir şeyi terapiste atfetme sebebinin,
hastanın kendi şüphesi ve korkusu olduğunu öne sürmek bir yorumlamadır.
Aktarımın yorumlanması da terapi sırasında kullanılan bir araçtır. Aktarım,
hastanın görüşmede, kendisi için önemli kişilerle geçmişinde kurduğu çatışmalı
ve sorun yaratan ilişkileri, farkında olmadan, tekrar sahnelemesini yansıtan
uygunsuz davranışların var olmasıdır. Aktarım tepkilerinin yorumlanması,
hastanın burada-ve-şimdi karışıklık yaratan sorunlarla orada-o zaman
yaşadıkları arasındaki bağlantıyı kurma olanağı sağlar.
Terapi ve zaman
Yukarıda anlatılan yöntemler kullanılarak kişinin psikolojik belirtileri
ortadan kaldırılır ve eğer kişi bu çalışmaya devam ederse kişisel gelişimi
devam eder. Tüm bu süreç için acele etmemek gerekir. İyileşme zamana ve
çalışmaya ihtiyaç duyar. Terapide hem hasta hem de terapist emek vermeden
istenilen değişimi yakalayamaz. Bazen hastalar veya terapistler aceleci
davranırlar ve hızlı sonuç elde etmek isterler. Zaman açısından beklentinin
yüksek olması hastalarda hayal kırıklılığı yaratır. Şunu unutmamak gerekir ki
insandaki değişimler yavaş olur. Eğer kişi içindeki motivasyonu ve merakı canlı
tutarsa psikoterapi çok zevkli ve kalıcı bir uğraş ve deneyim olacaktır.
Psikiyatrist Uzm.Dr. Ali Algın Köşkdere