Psikiyatri
(Ruh Hekimliği), Psikiyatr (Ruh Hekimi) sözcüklerinin başka mesleklerin
adlarıyla karışması sık karşılaştığımız bir olgudur. Mesleğimizin bazı
kişilerce kötüye kullanılması ile de karşılaşmaktayız.
Psikiyatri bir tıp dalıdır. Başlıca ilgi alanı
beyin hastalıklarıdır. Bu alanda günlük dilde akıl hastalığı, ruh hastalığı,
sinirlilik halleri, … denilen durumlar yer alır. Bu hastalıklar düşünce,
davranış, duygu değişiklikleri ile kendini gösterir. Psikiyatri bu hastalıkların
tanı ve tedavileriyle uğraşır.
Ruh-zihin gibi kavramların bedenin işlevlerinden
bağımsız olduğu düşüncesi yaygındır. Bizler mesleğimize adını da veren “ruh
kavramı” ile beynin duygu, düşünce, davranışlarla ilgili işlevlerini
anlıyoruz.
Bütün işlevler gibi insan varlığını
biçimlendiren işlevler de hem bedensel hem dış koşullardan etkilenir.
Psikiyatrik hastalıkların ortaya çıkışında bedende ve dış ortamda oluşan
değişikliklerin etki derecesi hastalıktan hastalığa değişebilir. Örneğin beyin
urlarına bağlı ruhsal hastalıklarda bedensel etmenlerin etkisi en yüksek iken,
yaşanılan olağan dışı yaşantılara tepki olarak ortaya çıkan ruhsal travmalarda
dış etmenler belirleyicidir.
Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde,
hastalıkların özelliklerine göre farklı yöntemler uygulanır. Doğrudan bedene
uygulananlar (ilaç, elektrokonvulzif tedavi vb) olduğu gibi, insanın duygusal,
düşünsel özelliklerini veya ilişkilerindeki değişkenleri hedef alan yöntemler
(psikoterapi) de meslek alanımızda yer alır. Bu yöntemler ancak eğitimini almış
kişilerce uygulanabilir.
Psikiyatrik bilgi ve uygulamalar bilimsel veriye
dayalı olmak zorundadır. Son dönemde beyne ilişkin bilgi birikiminde
artış olmuştur. Bu durum tedavi yöntemlerinde de eskisine göre daha hızlı
değişiklikler ortaya çıkarmıştır. Ancak yeni bir tedavi yönteminin ya da ilacın
deneysel çalışmalardan uygulama alanına girmesi için bilimsel ve etik olarak
tanımlanmış süreçlerden geçmesi, etkili olduğunun kanıtlanması ve meslek
topluluğunca kabul edilmesi zorunludur.
Bu bağlamda henüz deneysel aşamada olan bedene
uygulanan tedavilerin günlük tedavide kullanılması da, belirli bir yöntem
olmadan “sohbet” etmenin de “psikoterapi” adı altında uygulanması da meslek
ilkelerine aykırıdır.
Meslektaşlarımıza tanı ve tedavi için başvuran
yurttaşlarımızın bu konuda bilgilenmesi asıl dileğimizdir.
Türkiye Psikiyatri Derneği