Türkiye Psikiyatri Derneği Alkol Madde Kullanım Bozuklukları Çalışma
Birimi Koordinatörü Doç.Dr. Cüneyt Evren, sentetik uyuşturucuyla ilgili
mücadelede medyaya çok önemli görevler düştüğünü belirtti. Ünlülerin
yakalanmasında diğer maddelerle birlikte bonzai isminin geçmesinin dikkat
çekici olduğunu anlatan Evren, 2011 ya da 2012 senesinin başlarından
bahsediyorum bonzai ismiyle ünlülerin yakalandığı haberleri vardı. Bu haberler yeni bir şeyler denemek isteyen
merak eden, yapısında merak olan özellikle gençler iÇin bir de yasal ve zararsız olduğunu
zannettikleri için kullanma ihtimallerini artırmış olabilir. Bu anlamda başta
medyanın haberi kullanış şeklinin bonzai kullanımını olumsuz etkilemiş olma
ihtimali var. Bonzai yerine sentetik kannabinoidler ya da sentetik
uyuşturucular denilmesi daha doğru” dedi.
ÜNLÜLER TETİKLEDİ
Antalya’nın Beldibi ilçesinde
gerçekleştirilen 50’nci Ulusal Psikiyatri Kongresi’nde Türkiye Psikiyatri
Derneği Alkol Madde Kullanım Bozuklukları Çalışma Birimi Koordinatörü Doç. Dr.
Cüneyt Evren, uyuşturucu maddelerin beyin ve psikoloji üzerinde yaptığı
tahribatı anlattı. Bonzai ile mücadelede adımların doğru atılması, bu maddeyi
özendirici olabilecek bilgi aktarımından kaçınılması gerektiğinin altını çizen
Doç.Dr. Evren, bu konuda bilimsel gerçeklikle hareket edilmesi günlük
söylemlerden kaçınılarak ilgili kurumlarla birlikte hareket edilerek topluma bilgi
sunulması gerektiğini kaydetti. Uyuşturucunun ve özellikle bonzainin 2011 ve
2012 yıllarında gözaltına alınan ünlülerle birlikte isminin anılmasına da
dikkat çeken Evren, şöyle konuştu: “Bonzai isminin kullanılması uygun
değil bunun sentetik bir madde olduğunun vurgulanması lazım, sentetik
uyuşturucu denmesi daha doğru, zaten sadece bonzai değil Türkiye’de Jamaikaisimli başka bir marka da var
yaygın olarak bulunuyor. Ama burada asıl olan sentetik olmasının
vurgulanmasıdır. Medyada zaten son zamanlarda çok haber çıkmıyor ölümler zaten
çıkmıyor medyaya sanırım bu anlamda bir kısıtlama gelmiş gibi görünüyor.”
Doç.Dr. Cüneyt Evren, “Haber yapıldığı için mi kullanım artıyor yoksa
kullanım arttığı için mi haber sayısı artıyor” şeklindeki soru üzerine,
bunun tartışmalı bir durum olmakla beraber bonzainin gündeme geldiği ilk
zamanlarda gerçekten dikkat çekici olduğunu söyledi. Ünlülerin yakalanmasında
diğer maddelerle birlikte bonzainin isminin geçmesinin dikkat çekici olduğunu
belirten Evren, “2011 ya da 2012 senesinin başlarından bahsediyorum bonzai
ismiyle ünlülerin yakalandığı haberleri vardı. Bu tabi yeni bir şeyler denemek
isteyen merak eden, yapısında merak olan özellikle gençler için bir de yasal ve
zararsız olduğunu zannettikleri için kullanma ihtimallerini artırmış olabilir.
Bu anlamda başta medyanın kullanış şeklini olumsuz etkilemiş olma ihtimali
var” dedi.
ÜLKEMİZDE EN BÜYÜK SIKINTI PROBLEMİN İNKARI
Ekonomik sıkıntıların bonzai başta olmak üzere uyuşturucu kullanımına sebep
olup olmayacağı şeklindeki bir soruya da cevap veren Evren, ellerinde böyle bir
veri olmadığını ancak toplum için sıkıntı olacak şeylerin madde kullanımının
artmasına dolaylı olarak sebep olacağını kaydetti. Sadece Türkiye’de değil dünyada
da uyuşturucu kullanımının artışının söz konusu olduğunun altını çizen Evren,
şöyle konuştu: “Eskiden yurt dışında kullanılan madde ülkemize birkaç yıl
sonra girerken bugün ilerleyen teknoloji ve
internet sayesinde hızla aynı anda kullanılmaya başlanılıyor. Burada ihmal
devreye giriyor, ülkemizin en büyük sıkıntısı inkar, problem yok gibi
algılamaya çalışmak ve böylece sorun sanki yokmuş gibi varsaymak ama ne yazık
ki sorun daha sonra mücadele etmesi zor ve sıkıntılı hale geliyor zaman içinde.
Tek başına etkisi olmasa da etkisi vardır.”
“BONZAİ KULLANANLARDA ŞİZOFRENİ TABLOSU”
Bonzai adıyla bilinen sentetik uyuşturucuların beyni etkileyerek bağımlılık
yaptığını belirten Evren, “Sentetik kannabinoidler (SK) ya da sentetik esrar
türevleri Türkiye’de bonzai adı ile bilinen, beyni etkileyen, bağımlılık yapan
maddelerdir. Bu maddelerin kullanımı son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi
ülkemizde de artmaktadır. SK kullanımı sonrasında kişilerde çarpıntı, göğüs ağrısı,
huzursuzluk, solunum güçlükleri, kusma ve bulantı, bilinç kaybı yanında,
intihar düşüncesi ya da girişimi, kendine ve başkasına zarar verici
davranışlar, kalp krizi, böbrek yetmezliği ya da epileptik nöbetler gibi hayatı
tehdit edebilecek belirtiler de görülebilmekte, ölüm vakaları bildirilmektedir.
Bu maddenin kullanımı sonrasında gerçeği değerlendirme bozukluğu, şizofreni
benzeri psikotik tablolarla da karşılaşılmaktadır” dedi.
“ÇİN VE Hindistan’DAN TÜM DÜNYAYA İNTERNETLE
HIZLA YAYILIYOR”
Bonzainin üretimi ve satışı konusunda bilgi veren Doç.Dr. Cüneyt Evren,
bonzainin Çin ve Hindistan’da laboratuvar ortamında üretildiğini ve internet
vasıtasıyla kolayca pazarlanıp kolayca satılabildiğini söyledi. Satışı ve
pazarlamayı engellemek için bu türden sitelerin kapatılmasının çözüm olmadığını
vurgulayan Evren, şöyle konuştu:
“Bonzai, Çin ve Hindistan’da laboratuvar ortamlarında toz halinde üretilerek
tüm dünyaya dağıtılmaktadır. Bu maddeler daha sonra çeşitli çözücüler içinde
çözülmekte ve bitki karışımlarının üzerine püskürtülmekte, kurutulduktan sonra
paketlenerek satışa sunulmaktadır. Ne yazık ki günümüzde bu madde oldukça kolay
ulaşılabilir bir hale gelmiştir. Gerek yurt içinde gerek yurt dışında internet
siparişi yoluyla çok kolay ulaşılabildiği dikkat çekmektedir. Bu siteler
kapatılsa da yeni siteler vasıtasıyla dağıtımı yapılabilmektedir. Ayrıca,
satışa sunulan paketler üzerinde paketin içeriği hakkında bilgi verilmemekte ya
da yanlış bilgi yer almaktadır.”
BONZAİYİ BIRAKMAYA ÇALIŞANLARDAKİ BİR TAKIM BELİRTİLER
Bağımlılık yapan bonzainin bırakılmak istendiğinde bağımlıya olan etkilerini de
belirten Evren, “Bağımlı kişiler bu maddeyi bırakmaya çalıştıklarında terleme,
uykusuzluk, çarpıntı, huzursuzluk, bedensel ağrılar, bulantı ve kusma gibi
yoksunluk belirtileri yaşayabilmekte bu belirtiler geçici de olsa maddeyi
bırakmak isteyen kişiyi zorlayabilmektedir. Bonzai bırakmak isteyen kişilerin
psikiyatri polikliniklerine ya da bağımlılık merkezlerine yardım başvurusunda
bulunmaları, burada ayaktan ya da yataklı tedavi programlarına katılabilmeleri
bağımlılık problemlerinin üstesinden gelinmesinde çok önemli bir faktördür”
dedi.